OSMANLI İMPARATORLUĞU
14. yüzyılın başından 20. yüzyılın başına kadar (1299- 1920) altı yüzyıl boyunca Uç kıtanın kavşağında egemenlik süren Türk devleti. Adını devletin kurucusu olan Osman Bey’den alır.
İmparatorluğun kuruluşu (1299 -1453):
Osman Bey’in üyesi olduğu Kayı boyu, Oğuz Türklerindendir. Kayılar, Oymak Beyi Ertuğrul’un yönetiminde 13. yüzyılda Orta Asya’dan batıya göçerek Anadolu’ya geldiler ve Selçuklu sultanı tarafından Bizans sınırında Söğüt kasabası yöresine yerleştirildiler. Ertuğrul ölünce yerine oğullarından Osman geçti. Selçuklu sultanı, Osman Bey’e beylik unvanı vadi. Selçuklu Devleti sona ererken Osman bey (yaklaşık olarak (1299- 1326) bağımsızlığına kavuşarak beyliğini genişletmeye koyuldu. Onun ölümü üzerine yerine geçen oğlu Orhan Bey (1326-1359) Bursa’yı Bizans’tan aldı (1326) ve devletine başkent yaptı. Sonra İznik ve İzmit’i ele geçirdi. Çanakkale Boğazı’ndan karşıya geçerek Avrupa’ya adım attı (Gelibolu 1354). Düzenli yeniçeri ordusunu kurdu. Oğlu 1. Murat (1359-1389) Edirne’yi aldı (1362), sonra Trakya, Makedonya ve Bulgaristan’ı ele geçirdi. Ülkesini bu kadar genişletince sultan unvanını alarak imparatorluğun temellerini attı. Sadrazam (başvezir) yönetiminde, merkezi bir idare ve fethedilen ülkelerin askeri denetimim sağlayan özgün bir, toprak düzeni (has, tımar, zeamet).Ele geçirilen ülkeler kendi toplumsal, dinsel ve kültürel düzenlerini koruyor, buna karşılık devlete vergi vermek ve seferde asker sağlamakla yükümlü tutuluyorlardı. Sultan 1. Bayezid (1389-1403), imparatorluğun sınırlarını doğuda Fırat’a, batıda Niğbolu’da batılıların ordusunu yenerek Macaristan’a kadar genişletti, 1402’de Yıldırım Bayezid’in Ankara Savaşında Timur’a yenilmesiyle imparatorluk on iki yıl süren bir fetret dönemi geçirdi. 1. Mehmed (1413-1421) saltanat kavgasında kardeşlerini yenerek birliği yeniden sağladı.
Onun oğlu 2. Murad (1421-1451) Avrupa’da genişlemeyi yeniden başlattı. 2. Mehmed (Fatih) (1451- 1481) İstanbul’u aldı ve böylece yeni bir çağ açarak Bizans Devleti’ne son verdi (1453).
Yükselme Dönemi (1453- 1566):
Genişleme Fatih Mehmed’in fetihleriyle devam etti: Sırbistan, Bosna, Arnavutluk, Kırım ve Karaman Beyliği ele geçirildi. Ondan sonra fetihler bir süre duraklar gibi oldu, 2. Bayezid (1481-1512) dönemi elde olanı korumakla geçti. Onun yerini zorla alan Yavuz Sultan Selim (1512-1520) yeni fetihlere girişti; Doğu Anadolu (1514), Suriye (1516), Mısır (1517) imparatorluğa katıldı. Mekke şerifi sultanın egemenliğini kabul etti. Halifelik de bu tarihte Osmanlı Hanedanına geçti. Kanuni Süleyman’la (1520-1566) imparatorluk en parlak dönemine erişti ve Akdeniz bir Türk gölü oldu. Macaristan (1526 Mohaç Savaşı), Cezayir, Tunus ve Trablus onun zamanında egemenlik altına alındı ve ilk kez Viyana kuşatıldı (1529).
Duraklama ve Gerileme Dönemi (1566- 1920):
16. yüzyılın sonundan 17. yüzyılın sonuna kadar imparatorluğu yöneten padişahlar öncekiler kadar yetenekli değillerdi; 2. Selim (1566-1574), 3. Murad (1574- 1595), 3. Mehmed (1595-1603), 1. Ahmed (1603-1617), 1. Mustafa (1617-1618 ve 1622-1623), 2. Osman (1618-1622), 4. Murad (1623- 1640), İbrahim (1640-1648), 4. Mehmed (1648-1687), 2. Süleyman (1687-1691), 2. Ahmed (1691-1695), 2. Mustafa (1695- 1703). Bu padişahlar döneminde imparatorluk Avusturya’dan ifan Körfezi’ne, Karadeniz’den Kuzey Afrika’da Fas’a kadar yaygınlığını korudu. Köprülü sadrazamlar zamanında Girit alındı (1669). Bu yıllarda Batı’da sanayi alanında elde edilen, ilerlemeler ve çeşitli nedenlerle imparatorluğun bunlara ayak uyduramaması, giderek imparatorluk kaynaklarının sömürülmesine dayânan bir ticaret düzeniyle sonuçlandı. Karlofça Antlaşması (1699) imparatorluğun ilk gerilemesini simgeledi (Macaristan’ın kaybı). Pasarofça Antlaşması (1718) Avusturya’nın, Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) Rusların savaşta Osmanlı Ordrusu’nu yenmeleri üzerine imzalandı. Ondan sonra doğu sorunu, yani Osmanlı İmparatorluğu’nun geleceği batılı devletler arasında sürekli bir rekabet konusu haline geldi. 3. Ahmet (1703- 1730), 1. Mahmud (1730-1754), 3. Osman (1754-1757), 3. Mustafa (1757-1774), l.Abdülhamid (1774 -1789) dönemleri ordunun, maliyenin ye iç düzenin giderek daha da bozulduğu yıllar oldu.
Dağılma ve Parçalanma Dönemi (1792 – 1918)
3. Selim (1789-1807) bu gidişe bir son vermek için ıslahat yapmaya ve her alanda yenileşmeye önem verdi, ama tutucu asker ve ulema sınıfının sert tepkisiyle karşılaşarak bir ayaklanma sonucunda öldürüldü. 19.yüzyılın ilk yarısında Sultan 2. Mahmud (1807-1839) 3. Selim’in başlattığı yenileşme hareketini yeniden ele aldı; artık bütünüyle bir gericilik kaynağı durumunu alan Yeniçeriliği ortadan kaldırdı (1826). Batı usullerinde bir ordu ve çeşitli okullar kur du.1. Abdülmecid (1839-1861) Gülhane Hattı Hümayunu ile insan haklarına ilişkin yenilikler getirdi. Ne var ki bu yüzyılın başlarında imparatorluk bir dizi ulusal ayaklanmalarla Sırbistan İsyanı, Yunan isyanı (1830’da bağımsızlık), Mısır isyanı (1840’da özerklik) ve Cezayir’in kaybı (1830) sarsıldığı gibi büyük bir mali çöküntüyle de karşı karşıya kaldı. Bu özellikle Sultan Abdulaziz (1861- 1876) ve 2. Abdülhamid (1876- 1909) zamanında batılı devletlerin Osmanlıların içişlerine karışmalarına yol açtı. 1876’da bir anayasa kabul edilerek 1 Meşrutiyet ilan edildi. Ancak Anayasa uzun ömürlü olmadı, bir yıl sonra ortadan kaldırıldı, yeniden eski düzene dönüldü, imparatorluk bu dönemde Sırbistan ve Romanya’yı (1878 Berlin Antlaşması), Tunus’u (1883), Bulgaristan’ı (1908) kaybetti.
Durumun gittikçe kötüleşmesi Genç Türkler diye anılan yenilikçilerin başkaldırmasına yol açtı. ittihatçılar 2. Abdülhamid’i devirerek iktidarı ele geçirdiler. 1908′ de 2. Meşrutiyet ilan edildi. 5. Mehmed (1909-1918) döneminde iktidarda kalan İttihatçılar, milliyet ayırımı gözetmeksizin bir siyaset güderek Arap ve Balkan ülkelerindeki ayaklanmaları önleyebileceklerini umdularsa da başarı sağlayamadılar. Talat-Enver-Cemal paşalar üçlüsü imparatorluğu Almanya’nın yanı başında Birinci Dünya Savaşı’na sürükledi. Savaşın yenilgiyle sona ermesi imparatorluğun da ölümüyle sonuçlandı. (1920 Sevr Antlaşması). 6. Mehmed, Sultan Vahdettin (1918- 1922) saltanatın kaldırtması üzerine ülkeyi bırakıp gitti. Son Osmanlı halifesi 2. Abdülmecid de (1922-1924) Cumhuriyetin kurulması ve bir süre sonra hilafetin kaldırılması üzerine ülkeden çıkarıldı. Böylece Osmanlı imparatorluğu ile birlikte Osmanlı hanedanının egemenliği de sona erdi.
Kaynak:Büyük Ansiklopedi-MİLLİYET YAYINLARI 1991
ARDAHAN İNTERNATİONAL ₺CNN #ARDAHAN #INTERNATİONAL